27 Ocak 2017 Cuma

Güzel ve Çirkin

  Güzel ve Çirkin
Bir zamanlar,şımarık ve bencil bir prens varmış.Bir kış akşamı barınacak yer adayan yaşlı bir kadını kapısından kovmuş.Aslında güçlü bir büyücü olan kadın,prensi Çirkin'e çevirmiş ve sarayında yaşayan herkesi büyülemiş.Arkasında,sihirli bir ayna ve prensin 21.yaşına kadar açacak bir gül bırakmış.Son gül yaprağı düşene kadar kimse prense aşık olmazsa,prens ömür boyu çirkin olarak kalacakmış. 
Karşıma böyle pek çok çirkin erkek oturdu.Yirmi bir yaşlarını çoktan geçmiş olmalarına rağmen,hala mükemmel bir sarışının koşulsuz olarak kendilerine aşık olmasını bekliyorlardı.
Elbette,bu erkekler gerçekten o kadar çirkin değiller.Biraz kısa boylu veya sıska veya kelleşmeye başlamış olabilirler.Hatta,çok yakışıklı da olabilirler.Ama kendilerini çirkin hissettikleri için,ancak bir güzelin koşulsuz sevgisiyle iyileşebileceklerine inanıyorlar.Ne yazık ki masaldakinin tersine Güzel ortaya çıkmıyor.Nedeni şu:bunlar yalnızca görüntüye aşık olabildiklerinden,sarışın maskenin altındaki kişi sevildiğini hissetmiyor ,dolayısıyla da onları sevmiyorlar. Böylece sürekli cezalı durumunda yaşamak zorunda kalıyorlar.
Güzellik için yaşayıp ölüyorlar. 
 Elbette bu erkeklerin kendilerini tekrar prense dönüştürebilmeleri kesinlikle mümkündür.Buna çıkma sürecinde,sonunda yargılayıp cirkin bularak başlarından attıkları hoş ve makul bir kadınla çıkma girişiminde bulunduklarında yaparlar. Bu dönüşüm utanç duygularının baskasına yansıtlmasını içerir. Yani narsisizm ile utan arasında cok yakın bir ilişki vardır. Erkekler için iyi görünmenin yakışıklı olmakla aynı şey olmadığını, bu daha cok iyi görünen bir kadına ve iyi görünen bir işe sahip olmak demek olduğunu unutmayalım. 

Hiç yorum yok: